Bartın’ın Amasra ilçesinde dün hayata gözlerini yuman ünlü tarihçi Necdet Sakaoğlu’nun cenazesi bugün ikindi namazına müteakip kılınacak namazın akabinde Amasra kent mezarlığına defnedilecek.
Amasra Belediyesinden yapılan toplumsal medya paylaşımında, “Amasra yasta! Kentimizin canlı hafızası, Çeşm-i Cihan’nın hazinesi Prof. Dr. Necdet Sakaoğlu’nu kaybettik. Başın sağ olsun Amasra… Necdet Sakaoğlu (1939-2024)” sözlerine yer verildi.
Sakaoğlu’nun geçen günlerde “Çantada Kalan Anılar” isimli bir kitap yayımladı.
NECDET SAKAOĞLU KİMDİR
1939 yılında Sivas’ın Zara ilçesinde doğan Necdet Sakaoğlu, ilkokul ve ortaokul eğitimini burada tamamladıktan sonra liseyi Erzincan’da bitirdi. Ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’ne girdi ve burada tahsil gördü.
1963 yılında Amasra ilçesine tarih öğretmeni olarak gelen Sakaoğlu, burada 20 yıl öğretmenlik ve okul müdürlüğü vazifesinde bulundu.
Tarih ve kültürel miras hususlarına olan ilgisi, onu Osmanlı ve Türk tarihi üzerine derinlemesine çalışmalara yöneltti.
Sakaoğlu, öğretmenliğin yanı sıra müfettişlik üzere misyonlarda de bulundu. 1978 yılında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan “Tarih ve Tarih Eğitimi” üzerine çalışmalarıyla dikkat çekti. Birebir vakitte, 1980’lerde Türkiye’nin dört bir yanındaki tarihi yapıtları ve mimari yapıları belgelediği projelerle bilindi.
Necdet Sakaoğlu, Türkiye’nin tarihini aydınlatan birçok değerli yapıta imza attı. En bilinen yapıtları ortasında “Osmanlı Sarayında Gündelik Hayat”, “Sultanlar ve Kalfalar” ve “Tarihimizdeki Garip Olaylar” üzere kitapları yer aldı. Bu yapıtlarında, Osmanlı İmparatorluğu’nun toplumsal ve kültürel yapısını detaylarıyla ele aldı ve günümüz okuyucusuna tarihî bilgiyi daha anlaşılır kıldı.
Sakaoğlu, sırf akademik dünyaya değil, birebir vakitte genel okuyucu kitlesine de hitap eden çalışmalarıyla öne çıktı. Osmanlı tarihine dair derinlemesine bilgisi ve analitik yaklaşımı, onu hem akademisyenler hem de tarih meraklıları ortasında değerli bir yere taşıdı.
Necdet Sakaoğlu, Türkiye’nin kültürel mirasının korunması konusunda da değerli çalışmalar yaptı. Bilhassa Osmanlı periyoduna ilişkin tarihi yapıtların korunması ve tanıtılması için büyük efor sarf etti. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde düzenlenen seminerlerde ve konferanslarda kültürel mirasın kıymeti üzerine konuşmalar yaptı.
Ayrıca, çeşitli gazete ve mecmualarda yazdığı makalelerle tarih şuurunun yaygınlaştırılmasına katkıda bulundu. Sakaoğlu’nun bu çalışmaları, Türk tarihçiliğine yeni bir soluk getirdi ve genç jenerasyonların tarihe olan ilgisini artırdı.
Emekli olduktan sonra tekrar Amasra’ya yerleşen Sakaoğlu, birinci misyon yeri Amasra’da 84 yaşında hayata gözlerini yumdu.
ESERLERİ
Sakaoğlu’nun kimi yapıtları şöyle:
Çeşm-i Cihan Amasra (1966),
Türk Anadolu’da Mengücekoğulları (1971, Ali Naci Karacan Armağanı),
Divriği’de Mesken Mimarisi (1978),
Anadolu Derebeyi Ocaklarından Köse Paşa Hanedanı (1984, Sedat Simavi Vakfı Toplumsal Bilimler Ödülü),
Tanzimat Tarihi Sözlüğü (1985),
Osmanlı Eğitim Tarihi (1990),
Cumhuriyet Periyodu Eğitim Tarihi (1991),
Osmanlı Kentleri ve Yabancı Gezginler (1995),
Milli Gayret Albümü (1998),
Bu Mülkün Sultanları-36 Osmanlı Padişahı (1999),
Tarihi, Yerleri, Kitabeleri, Anıları ile Saray-ı Hümayun – Topkapı Sarayı (2002),
İstanbul’un Tarihi Kimliği (2003),
Osmanlı’dan Günümüze Eğitim Tarihi (2003),
Tanzimat’tan Cumhuriyete Tarih Sözlüğü,
Osmanlı Tarihi Sözlüğü,
Süreli yayınlarda yayımlanmış makaleleri vardır.
Atatürk Fikri (1995) Ord. Prof. Reşat Kaynar’la; Binbir Gün Binbir Gece- İstanbul’da Cümbüş Hayatının Tarihi (1999); Osmanlı’da Zenaatten Sanata Cilt I: Esnaf ve Zenaatkârlar (1999), Cilt II: Sanatlar ve Sanatkârlar (2000), Osmanlı Dünyasından Yansımalar (2000), Avrupa Yolunda Bir Padişah; Sultan Abdülmecid (2001), Derinin Anadolu’da Bin Yıllık Tarihi (2002) Nuri Akbayar’la ortak çalışmaları.
Sakaoğlu, Bostanzâde Yahya’nın Târih-i Saf/Tuhfetü’l-Ahbâb isimli yapıtını, Duru Tarih ismiyle günümüz Türkçesine çevirdi.