İsviçre’deki birinci maçta rakibine 3-2 yenilerek cins umudunu İstanbul’a bırakan Galatasaray, RAMS Park’ta da beklenilen oyunu ortaya koyamadı ve turnuvaya play-off etabında veda eden grup oldu. 87.dakikada Alan Virginius’un attığı golle 1-0 mağlup olan sarı-kırmızılılar, taraftarlarını hüsrana uğrattı.
Galatasaray’ın yıldız futbolcuları, çaba boyunca etkisiz bir performans göstererek hayal kırıklığı yarattı. İsviçreli meslektaşlarımız, temsilcimizin oynadığı futbolu ve stadyumdaki atmosferin maça olan tesirini kıymetlendirdi.
DOMINIC WUILLEMIN (BERNER ZEITUNG):“FERNANDO MUSLERA, SAĞLAM BİR KALECİ ÜZERE GÖRÜNMÜYORDU”
Galatasaray’ın performansı benim için sürpriz oldu. Taraftarların da dayanağı olduğu için kendi konutunda daha güzel olacaklarını düşünmüştüm. Galatasaray, alana 11 kişi çıktı fakat bir ekibi temsil edecek biçimde oynamadılar. Atak manasında hiçbir hareketlenme yoktu. Young Boys savunmasının işini kolaylaştırdılar. Kıymetli ve sürpriz anlar yakalayamadılar. Kaleci Fernando Muslera, beni hayal kırıklığına uğratan oyuncu oldu. Bern’deki birinci maçta olduğu üzere sağlam bir kaleci üzere görünmüyordu. Ve golden sonra kırmızı kartla sonuçlanan davranışı da hakikaten hayal kırıklığı yarattı. Fakat Ziyech’ten Mertens’e kadar Galatasaraylı yıldızların birçok beklenen performansı gösteremedi.
“YOUNG BOYS, RUHUNU ORTAYA KOYDU VE BİRLİKTE SAVAŞTI”
Stadyumda çok etkileyici, gürültülü ve ağır bir atmosfer vardı. Lakin Young Boys korkmadı; ruhlarını ortaya koydular, birlikte savaştılar ve çok düzgün oynadılar. Uzun vakittir oynadıkları en uygun oyunlardan biriydi. Alan Virginius, Young Boys formasıyla şimdi ikinci maçını oynadı. Birinci maçı İsviçre Kupası’nda amatör bir ekibe karşıydı. Virginius; suratı ve yetenekleriyle potansiyelini gösteren bir oyuncu. Bunu Galatasaray’a attığı golde de gösterdi. Lakin gelecekte Young Boys için ne kadar değerli olabileceğini söylemek için şimdi erken.
OLIVER ZESIGER (SPORTS DIRECTOR): “MUSLERA’NIN YAPTIKLARI AFFEDİLEMEZ. BEDELİNİ ÖDEDİ!”
Galatasaray’ın bilhassa birinci yarıda kalesinde bu kadar çok gol tehlikesi yaşaması şaşırtıcıydı. Daha yüksek düzeyde rekabet edebilmeleri için yeterli defans oyuncularından hâlâ mahrumlar. Gördüğüm bir öbür şey de Young Boys’un fizikî olarak daha formda bir kadro olmasıydı. Young Boys, ayrıyeten daha atletik bir gruptu ve bu hususta Galatasaray ile ortasında hayli fark vardı. Bir kulüp efsanesini eleştirdiğimin farkındayım lakin Muslera, kalede hiçbir vakit itimat verici görünmedi. Topun elinden çok fazla sekmesine müsaade verdi ve istikrarlı bir performans gösteremedi. Muslera’nın ayrıyeten Virginius’a karşı yaptıkları affedilemez. Muslera, daha sonra bedelini ödedi. Ziyech de beni hayal kırıklığına uğrattı. Oyuna hiçbir vakit büyük bir tesiri olmadı ve devre ortasında haklı olarak değiştirildi.
“YOUNG BOYS, FORMDAYDI VE BİRLİK İÇİNDE BİR FUTBOL OYNADI”
Maçı izlemek için stadyuma giden bir arkadaşım, maçtan iki saat sonra bile kulaklarının hala çınladığını söyledi. Taraftarların tezahüratı televizyondan bile çok yüksek sesle duyuluyordu. Taraftarların Young Boys oyuncularına cisimler fırlatması oyunculara ziyan vermedi, tersine onları daha da motive etti. Young Boys, formdaydı ve birlik içinde bir futbol oynadı. Galatasaray taraftarları, oyuncuların üzerine cisimler atarak aslında kulüplerine kötülük yaptılar. Young Boys oyuncuları, saha ve tribün olaylarından sonra daha da birlik içinde hareket ettiler.